29 Aralık 2016 Perşembe

Başlarım Şimdi Anneliğe!

Bugünkü kitabımız Anne Bebek Kitapları yazımda bahsettiğim, benim bu kategoride en iyi ilk üç kitabımdan biri olan Başlarım Şimdi Anneliğe.

Hamileliğimin 5. ayı filandı bir kitapçıda gezerken tesadüfen gördüm kitabı. Halbuki Oyuncu Anne sosyal medyada bayağı tanındık bir anneymiş.  

Kitapçıda ayak üstü açtım ilk sayfayı, ‘Bu kitap nereden çıktı’ ile  başlayan bölümü okudum ve kasaya gittim. Dedim evet yalnız değilmişim.

Ben hamile kaldığımı öğrendiğim günden beri içimde korku, telaş, yapabilir miyim yapamaz mıyım endişesi yaşarken başka anne adayları ayakları yerden kesilmişcesine paylaşımlar yapıyor.... Alışverişler, baby shower lar, doğum videoları , masal gibi hikayeler filan... Yani başkaları gibi kendimi hiç küllerimden doğmuş hissetmedim. Acaba ben mi anormalim, ben de annelik duyguları yok mu  gibi düşüncelere dalmıştım ki Şermin Çarkacı çıktı karşıma.. Ki kendisi beni doğumdan sonraki süreçle tanıştırdı hem de en gerçekçi yönüyle... Emzirme, uyku, ek gıda, diş çıkarma aklınıza gelen hatta başınıza gelen tüm süreçler için eğlenceli bir bölüm var kitapta. Tabi okurken daha eğlenceliydi. Yaşarken okuduklarınızın üstüne siz de anılar, tecrübeler biriktiriyorsunuz.

Yazarın dili çok samimi ve inanılmaz keyifli. Aslında anlatılan o kadar zor bir süreç ki ama gerçekten geç kalmadan okursanız bu süreci kendiniz ve bebeğiniz için nasıl keyifli hale getirebileceğinizi öğrenmiş olursunuz.

‘Başlarım Şimdi Anneliğe’ hamilelikte okumak için çok ideal. Hem bebeğiniz doğmadan bir nebze de olsa kendinizi hazırlamış olursunuz hem de bebeğiniz eve geldiğinde zaten bir süre bırakın kitap okumayı aynaya bakmak için bile vaktiniz olmayacak.


Şimdiden iyi okumalar.

Sevgiler Hilal.

26 Aralık 2016 Pazartesi

Beyaz Zambaklar Ülkesi

Bugün izlediğim bir konuşmayı paylaşmak istiyorum bu yazıya başlamadan:


Ahmet Naç gibi bir öğretmenim olsun isterdim o kadar isterdim ki bazen bu yaşadığım öğrenmede geç kalmışlık hissini yaşamamak için her şeye yeniden başlayabilirim. Mustafa Kemal'i bir de böyle dinlemek isterdim mesela. Sonradan kendi çabalarımla okuyup öğrenip bunu insanlara anlatmak daha zor oluyor. Keşke böyle öğretmenler yurdun her bir köşesinde olsa da kimse kimseye artık Mustafa Kemal Atatürk'ü anlatmak zorunda kalmasa. Artık o kısımları çoktan geçmiş olsak ve tartıştığımız konular birbirimizin ürettiği ortaya koyduğu bilimi sanatı edebiyatı eleştirmekten oluşmaya başlasa. Daha bekleyecek miyiz bu seviye için ne dersiniz..

Bu konuşmada geçen Mustafa Kemal'in yaptıklarına bu yazı ile bir şey daha eklemek istedim. Çok severek okuduğum ve Finlandiya'ya başka bir gözle bakmaya başladığım kitap '' Beyaz Zambaklar Ülkesinde'. Bu kitap hayatımıza Mustafa Kemal sayesinde girmiştir. Atatürk'ün okul müfredatına alınmasını istediği ve bunun için çeviri yaptırdığı ilk kitaptır.

Kitabı biraz anlatacak olursam; Finlandiya'nın yokluk ve bataklık içindeki bir ülkeyi nasıl beyaz zambaklarla çevrili bir ülke haline getirdikleri anlatılır. Kitabın başlarında eğitime verilen önemi çok net bir şekilde anlayabilirsiniz ve devamında ailenin ve çocuklarımızı küçüklükten eğitmenin önemini vurgular. Devlet memurlarından tutun da halkın her kesimine kadar dürüstlüğü anlatır. Bunlar olduğunda nasıl kendiliğinden beyaz zambaklarla çevrili bir ülke oluverdiğinizi görüyorsunuz aslında.

"Ülkede ne kadar cahil, tembel, katil, hırsız var bir sayın. Çocukluk ve gençlik yıllarında doğru eğitilselerdi çoğu vatanına faydalı insanlar olurdu"

Sevgi ve ilgi ile büyüyen bir çocuğun büyüdüğünde hırsıza dönüşme ihtimali çok düşüktür hatta yoktur diyebiliriz ve bireyler birleşip toplumu oluşturacağı için her bir çocuk ne kadar özenle yetiştirilirse aslında o kadar güzel bir topluma dönüşüruz. Bir toplumu etkileyen önce ebeveynler sonra da öğretmenlerdir aslında.

Kitapta sağlıktan eğitime, aileden sosyal konulara kadar geniş bir içerik ele alınmış. Bir ülke nasıl gelişir derseniz önce bu kitabı okuyun. Ve yine Mustafa Kemal gibi bir aydın bu ülkeye geldiği için şükredin. Ben boyle diyince Ataturk karsitlarinin aklından geçebilecek her yargıyı tahmin edebiliyorum ama benim gözümde hiç kimse sadece Anitkabir'de üç bin kitabı bulunan bir adam kadar değerli değildir. Bol okumalı günler,

Sevgiler.
BNG

20 Aralık 2016 Salı

Anne Bebek Kitapları

Bu yazımız anne adayları ve yeni anneler için... İnsan bu serüvene yeni atılacakken okuyabileceği bir takım kaynak arayışına giriyor ve bir bakıyorsunuz piyasada Anne-Bebek Kitapları kategorisinde o kadar çok seçenek çıkıyor ki karşınıza. Hepsini alamazsınız ki alsanız da okumaya vakit yok. Bu durumda seçim yapmak çok zorlaşıyor. Ben hamilelik sürecinde ve bebeğin 1 yaşına kadarki sürecinde elimin altında, gerçekten çok işime yarayan kaynaklardan bahsetmek istiyorum.



İlki hamilelik sürecimde çok faydalandığım Elizabeth Fenwick 'in Annelik ve Bebek Bakımı isimli kitabı. Kitap daha çok ansiklopedi tarzında, bol resimli ve anlatımı bakımından gayet sade ve anlaşılır. Hamilelik süreci ile ilgili internette ya da telefon uygulamalarında çok şey bulabilirsiniz ancak çok fazla bilgi kirliliği de var. Hamilelik gibi hassas bir dönemde ne okuduğumuza dikkat etmekte fayda var.

İkincisi Dr. Erhan Ateş'in Modern Bebek Bakımı 0-12 Ay. En çok memnun olduğum ve faydalandığım kitap diyebilirim.Özellikle bir çocuk doktoru tarafından yazılmış olması ve bebek sağlığı, gelişim basamakları, ek gıda dönemi, aşılar aklınıza gelebilecek her konuda size yardımı dokunacak bir bölümünün olması çok güzel. Bebeğiniz bir yaşına gelene kadar elinizin altında duracak, güvenilir bir kaynak.

Üçüncü ve son olarak Şermin Çarkacı'nın Başlarım Şimdi Anneliğe kitabı. Şermin Çarkacı yı yani meşhur Oyuncu Anne'yi duymayan yoktur sanırım. Sunay Akın Oyuncu Anne için sosyal medyada ilerde bir çocuk bakanlığı kurulursa , kendisi ilk bakan olmalı gibi bir yorumda bulunmuştu ki kesinlikle çok haklı. Bu kitapla ilgili düşünceler ayrı bir yazının konusu o sebeple kısaca diyorum ki hamilelikte alın ve okuyun. Çok keyif alacağınızı garanti edebilirim.

Bu süreçte okuduğum bir çok kitap arasından benim için ilk üç sırayı oluşturuyor bu kitaplar. Eğer önerdiğiniz başka kitaplar varsa onları da Sizden Gelenler köşemizde yayınlayabiliriz.

Şimdiden keyifli okumalar.

Hilal.

16 Aralık 2016 Cuma

KAPTAN FANTASTİK - CAPTAIN FANTASTIC


"Kaptan Fantastik" gerçek olamayacak kadar fantastik bir film.

Ben Cash ve eşi 6 çocuğunu modern hayattan uzakta, kendi kuralları ile yetiştirme kararı alır ve Pasifik Ormanları'na yerleşirler.


Bir babanın çocuklarını internetten, tabletten, televizyondan uzak tutarak Harward ve benzeri okullardan kabul görebilecek düzeyde eğittiğini düşünün. Eğitim bugün okullarımızda gördüğümüz tek düze bir eğitim değil. Spor, müzik ve entelektüel alanda bile son derece donanımlı çocuklar. Hatta en çok etkilendiğim sahne 8 yaşındaki çocuğundan insan hakları beyannamesini kendi cümleleri ile yorumlamasını istediği sahneydi. Evet, gerçekten fantastik ama ders çıkarılabilir bir film. Sadece çocuklarımızı değil kendimizi  bile internet ve televizyonla robotlaştırdık. Yorumlayan, düşünen insanlar değil her şeyi "google'layan", hazır bilgi piş ağzıma düş diye bekleyen bireylere dönüştük.

Teknolojinin getirdiği nimetlerden yararlanmayalım demiyorum. Hatta bu devirde yararlanmamak aptallık olur ama nasıl kullanacağımızı hiç bilmiyoruz.En kısa zamanda bunu öğrenmemiz gerekiyor.

Film oyunculuk, yapım bakımından tartışılabilir ama konusunun yanında bu konular benim için arka planda kaldılar.




Detaylar :

Yönetmen : Matt Ross
Senaryo : Matt Ross
IMDB Puanı : 8

6 Aralık 2016 Salı

GECE - THE NIGHT OF



Son dönemlerin popüler 8 bölümlük mini dizilerinden biri. Polisiye bir öykü olan The Night Of gerek seneryo gerek yapım ve oyunculuk açısından gayet başarılı ve son derece farklı bir dizi.

Dizi ABD de yaşayan Pakistan asıllı genç bir adamın bir gecede başına gelenleri ve masumiyetini kanıtlamasını konu almakta.
Mini bir dizi olduğu için başı sonu net, konudan sapmadan, derli toplu bir yapım izliyorsunuz. Bir cinayet aydınlatılmaya çalışılıyor aslında biraz polisiye evet ama son derece sakin bir polisiye... Sakin olduğu kadar sürükleyici... Heyecanlandıran ve  merak uyandıran sahneler var.

Hikayede geçen neredeyse tüm karakterler en az başrol kadar incelenmiş. Her birinin hayatına ışık tutulmuş. Bu açıdan size çok farklı gelen belki de çoğu zaman ön yargılı olduğunuz yaşantıları da görmüş oluyorsunuz.


Farklı hayatları biz izleyiciye sunarken bi yandan da birçok konu çok da göze sokmadan eleştirilmiş. İzledikten sonra da uzun bir süre izlediklerinizi düşünmenize neden olacak sahneler ve hikayeler barındırıyor.

Bu güne kadar  bir çok dizi izledim ama bende en çok iz bırakan dizi The Night Of oldu.

Kesinlikle izlenmeli....


İyi seyirler şimdiden....