1 Mart 2017 Çarşamba

Silüetler Atlası Anadolu - Feyyaz Alaçam

Silüetler Atlası Anadolu'yu Zimlicious'un bloğunda gördüm ilk. Anadolu'yu gezme hayaliyle yanıp tutuşan ben bir çeşit gezi kitabı buldum diye sevindim. İlk kitap alışverişimde sipariş ettim. Beklentim Anadolu'nun güzel yemeklerini, güzel yerlerini anlatan, geziye çıktığımda görülmesi gereken yerler listemi hazırlamayı umduğum bir kitapla karşılaşmaktı.

Kitabı elime alıp birkaç hikayeyi okuduktan sonra önce şaşırdım sonra cidden utandım.

Elimdeki kitap şiir tadında güzel Anadolu'mun güzel insan manzaralarını barındıran, duygunun düşüncenin nakış gibi işlendiği kısa hikayelerden oluşuyor.


Kitapta Feyyaz Alaçam kimdir diye bir bölüm aradım ama yoktu.. İnternette bir süre gezindim hakkında bilgi toplayabilmek için. Feyyaz Alaçam çok genç bir yazarımız ve Silüetler Atlası Anadolu üçüncü kitabı. 18 yaşından beri bisikletiyle gezen bir yolcu kendisi.

Feyyaz'ın ruhunun dinginliği, bilgeliği her sayfaya sirayet etmiş. Okudukça huzur buluyorsunuz... Öyle yemek içmek gibi geçici tatlarla işi yok Feyyaz Alaçam'ın. Yukarıda utandım dememin sebebi buydu. Ne kadar da geçici zevklerin peşindeyiz diye düşündüm uzun uzun.


Unutmak istemediğim bölümlerden alıntıları aşağıya ekliyorum. Silüetler Atlası Anadolu'yu okuyacaklara keyifli okumalar dilerim.


  • Güneş yer değiştirdikçe öğreniyordum bir şeyleri, eski kelimelerin anlamlarını bir bir kapı dışarı edip yeni anlamlar yazıyordum o kelimelerin hüviyetlerine.



  • Işığın kaynağı güneş değildir, ışık, insanın içinden yayılır evrene...



  • Bana göre, "Doğulu" aslında "Batısız" demekti, "Batılı" da aslında "Doğusuz". Bir "yolcu" olarak yön kavramı, benim için sifon sesinden daha çekici değil.



  • Kötü hava yoktur Fernando! Yağışlı, sıcak veya soğuk hava vardır. Ve daha önemlisi hazırlıksız insan vardır.



  • Hem yaşamak, ateş yakmaktan başka nedir ki?



  • Bir "kötü"nün olması, "iyi"nin bulunmasına teşvik eder insanı. Fakat iyinin "iyi" olduğunu anlamak için insanın sakin bir ruh haliyle, kavgasız bir şekilde bulunduğu durumu algılamaya çalışması yeterlidir.



  • Bir de eşim vardı yanımda(ses etmeyin, devlet mührü olmadan, sözleşmesiz, şahitsiz ve mahitsiz eş olduk biz Cihanların Aziz Meyvası ile. Ve yanlış anlamayın sakın, bir hutbe de okunmadı arkamızdan, yan yanalığımızı bizden daha çok kutsayacak).



  • Banka cüzdanlarında yazan rakamların soyut rakamlar olduğunu unutan ve parayı bir inanç biçimi haline getirmiş olan insanların yeri yoktu masamızda. İstersen sineğe tap! Ama paraya değil arkadaş! Ya da git, biraz uzakta bütünleş rakamlarınla.


0 yorum:

Yorum Gönder